Diyabetimi Yönetiyorum !!!

Nasıl Beslenmem Gerekiyor?

Düzenli beslenme diyabetin kontrol ve yönetiminin temel taşlarından biridir.  Diyabetli bireyin yeme alışkanlıkları, tercihleri, sosyokültürel ve ekonomik durumu, iş ve aile yaşantısı gibi pek çok açıdan kapsamlı bir şekilde değerlendirilmeli ve bireye özgü beslenme programı düzenlenmelidir. Düzenli ve dengeli beslenmenin amacı diyabetin sebep olduğu olumsuz durumları önlemek ve geciktirmek, kan şekeri düzeyini normal sınırlar içinde tutmak ve yeterli enerji alınmasını sağlamaktır.
Bir diyabet hastası gerekli enerjiyi sağlamak için tüketeceği besinlerinin büyük çoğunluğunu karbonhidrat içeriği yüksek ancak glisemik indeksi düşük besinlerden karşılamalıdır. Bu nedenle beyaz ekmek, patates, pilav ve muz gibi glisemik indeksi yüksek besinler yerine glisemik indeksi düşük kepekli ekmek, bulgur, kırmızı mercimek, elma ve armut gibi besinleri tercih etmelisiniz. Çok yağlı besinlerden uzak durmalı ve yemeklerinizde yağ olarak doymamış yağlar yani sıvı veya zeytin yağı tercih etmelisiniz. Diyetinize sebze, meyve, kuru baklagil gibi posalı yiyecekler eklemeli ancak günlük 30 gr’ı geçmemelisiniz. Posa, mide boşalmasını geciktirir ve doygunluk hissi vererek glikoz ve insülin düzeylerinin kontrolünü sağlar. Günlük tuz tüketiminin 3 gr’ı aşmaması, rafine şeker tüketiminin azaltılması ve alkol tüketiminin azaltılması önerilir. Alkollü içeceklerin enerji oranı yüksek olduğu için diyabetin yönetimini olumsuz yönde etkiler. Beslenme planında ara öğünlerin düzenli olarak alınması ve ara öğünlerin atlanmaması hipoglisemi riski için son derece önemlidir. Beslenmenize yeterli miktarda vitamin, mineral içeren meyve ve sebzeleri eklemeniz gerekmektedir. Glisemik indeksi yüksek meyve ve sebzeleri sürekli ve aşırı bir şekilde tüketmemelisiniz. Yeşil elma, avokado, ayva, erik gibi meyvelerin glisemik indeksi düşük olduğu için ara öğünlerinizde bu meyvelerden tüketebilirsiniz. Az ve sık olarak beslenmeli öğün zamanlamasına, günlük yiyecek tüketimleri arasındaki uyuma ve egzersize göre besin tüketimine dikkat etmelisiniz.

Fiziksel Aktivite Neden Önemli?

Diyabetli bireylerde fiziksel aktivitenin arttırılması ve düzenli fiziksel aktivite kan  şekeri düzeyinin düzenlenmesine sebep olur. Çünkü düzenli fiziksel aktivite   insülin direncini azaltarak vücudun ürettiği insülini doku  ve hücrelere kolay bir    şekilde taşıyarak gerekli glikozun hücre içerisine girmesini sağlar. Tip 2 diyabet için   yüksek risk grubunda olan hastaların diyabet gelişimini önlemeye, insülin   kullanan tip 2 diyabetli hastaların insülin tedavisini sonlandırmalarına kadar güzel   sonuçlara neden olacaktır. Tip 1diyabetli hastalarda ise diyabetin oluşabilecek    komplikasyonlarını ortadan kaldırarak daha kaliteli bir yaşam şekli sunacaktır.    Fiziksel aktivite kişinin yaşına, kalp hastalığı olup olmama durumuna ve gün    içindeki kan şekeri düzeylerine göre bir uzman tarafından oluşturulmalıdır.   Genellikle sizi yoracak kısa bir sürede büyük efor sarf ettirecek egzersizlerin yerine  yürüyüşler, plates, aerobik fiziksel hareketler, yüzme gibi egzersizler tercih etmelisiniz. Yalnız egzersiz yapmadan önce kan şekerinizi kontrol etmeyi  unutmayın. Çünkü egzersiz kan şekerinizi düşürebileceği için hipoglisemi tablosuyla karşılaşabilirsiniz. Egzersizinizi çok açken veya yemekten hemen sonra    yapmamalısınız. Akşam yemeğinden bir saat sonra yapacağınız egzersiz hem tokluk kan  şekerinizi hem de bir sonraki sabah açlık kan şekerinizi düşürmede etkili olacaktır.

Neden Kilo Vermem Lazım?

Diyabet ve obezite arasında çok önemli bir ilişki vardır. Çok kilolu bir kişinin vücuttaki yağ hücreleri de artacaktır. Bu da insülin direncine sebep olacak ve gerekli glikoz hücre içine insülinle giremeyecektir. Yani insülin vücutta kullanılamayacaktır. Çünkü insülin her doku ve hücre içerisine girmek istediğinde bir dirençle karşılaşacaktır. Böylelikle kan şekeri düzeyiniz artacak ve diyabetin yönetimi de sizin için oldukça zorlaşacaktır. Bu yüzden kilo vermek diyabetli bireyler için son derece önemlidir.

Sigarayı Bırakıyorum!!!

Diyabetli bireylerin diyabetin istenmeyen durumları ile karşılaşmaması için sigarayı bırakmaları gerekmektedir. Sigara kalp ve damar hastalıklarına büyük bir davetiye çıkararak diyabetin  olumsuz durumlarından olan Koroner Arter Hastalıkları, İskemik Kalp Hastalıkları gibi geriye dönüşümsüz olumsuz sonuçlara sebebiyet verecektir. Bu yüzden eğer sigara kullanıyorsanız büyük bir özveriyle bırakıp yaşam kalitenizi arttırabilir ve diyabetinizi en iyi şekilde yönetebilirsiniz.

Kan Basıncı’mı Düzenli Takip Ediyorum!

Diyabetli hastalarda Hipertansiyon riski yüksektir. Bu yüzden kan basıncınızı düzenli olarak kontrol etmeli ve sağlıklı yaşam tarzı tedbirleri yanında gerekiyorsa ilaç tedavisine de doktor istemine göre başlamalısınız. Kan basıncı hedefiniz de büyük tansiyon 130 küçük tansiyon ise 80 mm/Hg olmalıdır. Unutmayın her gün düzenli olarak kan basıncınızı kontrol etmelisiniz!!!

 

Ayaklarımı Koruyorum!!!

Diyabetli bireylerin vücutlarında şeker miktarının fazla olması ileriye dönük vücutta göz, böbrek ve sinir gibi önemli organ ve duyularda hasarlara sebebiyet verecektir. Eğer diyabeti iyi yönetemediğiniz taktirde sinirlerin harap olmasına bağlı ayak uçlarında damar tıkanıklıkları sonucu gelişen enfeksiyon, ülser veya derin dokularda harabiyet yaşayabilirsiniz. Bu harabiyete diyabetik ayak denilmektedir. Diyabetik ayak diyabetlilerin yaşamak istemeyeceği önemli komplikasyonlardan biridir. Bu yüzden düzenli glisemik kontrol ve ayak bakımı diyabetin yönetimi için son derece önemlidir.

Ayak bakımı için;

  • Ayaklarınızı her gün çıplak göz ile muayene etmelisiniz.
  • Eğer ayak tabanınıza bakamıyorsanız bir ayna yardımı ile bakabilirsiniz.
  • Morarma, kızarıklık, şişlik gibi belirtiler varsa hemen doktora gitmelisiniz.
  • Ayak uçlarınızda sinir harabiyeti olacağı için ağrı duymayabilirsiniz. Bu yüzden çarpma, yanık gibi acı duymanızı sağlayan durumlara tepki vermeyebilir ve oluşan yaraların farkına bile varamayabilirsiniz.

  • Ayağınızda meydana gelebilecek çarpma ve darbelere karşı oluşan kanamanın farkına varabilmek için beyaz pamuklu sizi sıkmayacak ayağınıza küçük veya büyük gelmeyecek çoraplar tercih etmelisiniz.

  • Asla çıplak ayakla dolaşmamalı evde bile ayak tabanınıza uygun ortopedik terlikler kullanmalısınız.
  • Parmak arası terlik veya ayakkabı kullanmamalısınız.
  • Ayağınıza uygun ve sıkmayacak rahat ayakkabılar tercih etmeli ve topuklu ayakkabı çok fazla kullanmamalısınız.

  • Ayak tırnaklarınızı ayaklarınızı yıkadıktan sonra veya duştan sonra düz bir şekilde kesmeli ve derinin kesilmemesine dikkat etmelisiniz.
  • Her gün ayaklarınızı ılık bir su ve sabunla yıkamalı, nasır ve sertliklerinizi ponza taşı ile inceltmeli ve parmak aralarınızı tampon şeklinde kurulamalısınız.
  • Ayak ıslak iken yağlı krem sürerek parmaklarınıza masaj yapmalısınız.

  • Yırtık, yamalı, kötü bir dikişle dikilmiş, naylon çoraplar kullanmamalısınız.
  • Çoraplarınızı aşırı kimyasal içeren deterjanlar yerine doğal irritan olmayan deterjanlar kullanarak yıkamalısınız.
  • Kuruturken mandal ile asmamalı düz bir yüzeyde kurutmalı eğer mandal kullanıyorsanız çoraplarınızı topuk ve uç kısmından asmamalısınız.

  • Sigara içmemeli, ayak sıcak su torbası, elektrikli battaniye, sıcak lamba ve soba gibi ısıtıcılardan uzak durmalısınız.

Bir cevap yazın